Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
address (to)
address (to)
Geçmiş
Cümleler
"address (to)"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
a familiar address to an older man
i.
amca
2
Genel
address to youth
i.
gençliğe hitabe
3
Genel
atatürk's address to the turkish youth
i.
atatürk'ün gençliğe hitabesi
4
Genel
address a remark to
f.
birine bir söz yöneltmek
5
Genel
address to
f.
atıfta bulunmak
6
Genel
address oneself to
f.
koyulmak
7
Genel
address oneself to
f.
kafasını takmak
8
Genel
address oneself to
f.
kafasına takmak
9
Genel
address oneself to
f.
kendini adamak
10
Genel
be delivered to (one's) address
f.
adresine ulaşmak
11
Genel
need to address
f.
üzerinde düşünülmesi gerekli olmak
12
Genel
need to address
f.
ele almak zorunda olmak
13
Genel
address one's self to
f.
kendini hazırlamak
14
Genel
address comments or remarks to
f.
-e yorumlarını iletmek/yöneltmek
15
Genel
address comments or remarks to
f.
'-e yorumlarını doğrultmak
16
Genel
address comments or remarks to
f.
yorumlarını'-ın dikkatine sunmak
17
Genel
address comments or remarks to
f.
'-e yorumlarını söylemek
Phrasals
18
Öbek Fiiller
address (something) to (one)
f.
(bir şeyi birine veya birilerine) yöneltmek/doğrultmak
19
Öbek Fiiller
address (something) to (one)
f.
alıcının isim ve adresini yazmak
20
Öbek Fiiller
address oneself to someone
f.
biri ile doğrudan konuşmak/görüşmek
21
Öbek Fiiller
address oneself to someone
f.
birine hitap ederek konuşmak
22
Öbek Fiiller
address oneself to someone
f.
(birini) muhatap almak
23
Öbek Fiiller
address something to someone
f.
mektubun, paketin, zarfın üzerine birinin adını ve adresini yazmak
24
Öbek Fiiller
address something to someone
f.
mektubun, paketin, zarfın üstüne alıcının isim ve adresini yazmak
Idioms
25
Deyim
address (one's) comments to (someone or something)
f.
yorumlarını iletmek/yöneltmek
26
Deyim
address (one's) comments to (someone or something)
f.
yorumlarını doğrultmak/dikkatine sunmak
27
Deyim
address (one's) comments to (someone or something)
f.
yorumlarını söylemek
28
Deyim
address (one's) remarks to (someone or something)
f.
yorumlarını iletmek/yöneltmek
29
Deyim
address (one's) remarks to (someone or something)
f.
yorumlarını doğrultmak/dikkatine sunmak
30
Deyim
address (one's) remarks to (someone or something)
f.
yorumlarını söylemek
31
Deyim
address comments or remarks to someone
f.
yorumlarını iletmek/yöneltmek
32
Deyim
address comments or remarks to someone
f.
yorumlarını doğrultmak/dikkatine sunmak
33
Deyim
address comments or remarks to someone
f.
yorumlarını söylemek
34
Deyim
address remarks to someone
f.
birini muhatap almak
35
Deyim
address remarks to someone
f.
birine hitap ederek konuşmak
36
Deyim
address comments to someone
f.
birine hitap ederek konuşmak
37
Deyim
address comments to someone
f.
birini muhatap almak
38
Deyim
address oneself to
f.
kendini adamak
39
Deyim
address oneself to
f.
kafasını takmak
40
Deyim
address oneself to
f.
kafasına takmak
41
Deyim
address comments to someone
f.
yorumları belli bir kişiye yöneltmek
42
Deyim
address remarks to someone
f.
yorumda bulunurken belli bir kişiyi hedef almak
43
Deyim
address remarks to someone
f.
yorumları belli bir kişiye yöneltmek
44
Deyim
address comments to someone
f.
yorumda bulunurken belli bir kişiyi hedef almak
45
Deyim
address oneself to something
f.
dikkatini bir şeye vermek/yoğunlaştırmak
46
Deyim
address oneself to something
f.
tüm dikkatini bir şeye vermek
47
Deyim
address (oneself) to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hitap etmek
48
Deyim
address (oneself) to (someone or something)
f.
sözlerini (birine/bir şeye) yöneltmek
49
Deyim
address (oneself) to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yönelik konuşmak
Speaking
50
Konuşma
this package was delivered to the wrong address
expr.
bu paket hatalı adrese teslim edilmiş
Politics
51
Siyasal
address to the nation
i.
ulusa sesleniş
Computer
52
Bilgisayar
a confirmation email has been sent to your email address
expr.
e-posta adresinize bir doğrulama e-postası gönderilmiştir
53
Bilgisayar
a confirmation email has been sent to your email address
expr.
e-posta adresinize bir doğrulama mesajı gönderilmiştir
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of address (to)
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy